Yuva kavramını ve anne-baba rollerini irdeleyen Vivarium (2019), 18. Filmekimi’nde gösterildi. Bilim kurgu/gerilim türündeki yapımın yönetmenliğini Lorcan Finnegan üstleniyor. Kısıtlı oyuncu kadrosu ve sade set tasarımı ile geniş alanda klostrofobik bir atmosfer sağlayan film, efektlerden fazla medet ummadan Black Mirror bölümü havasında bir yapıma imza atıyor.
Ev sahibi olmak isteyen bir çift, emlak projesinden ev bakmak için garip bir emlakçıyla görüşürler. Fakat eve ulaştıklarında gizemli bir şekilde ortadan kaybolan emlakçının ardından bu tuhaf banliyö kasabasında mahsur kalırlar. Oradan çıkmaya çalışsalar da dönüp dolaşıp geldikleri yer yine 9 numaralı evdir. Zorunlu yuva haline gelen bu evin önüne bir gün kutuda bir bebek gelir ve onu büyütürlerse çıkacakları yazıyordur. Anne-baba rolü üstlenilmesi istenen çift, çıldırma noktasına geleceklerdir.
Filmin açılışında bir kuşun yavrularına davranışını gözlemliyoruz. Gemma ve Tom’un arasındaki samimi ilişkiye şahit olduktan sonra kapana kısılmalarıyla beraber bir anda ilişkileri üst seviyeye geçiyor. Filme adını veren vivarium (vivaryum) kelimesinin anlamı bu noktadan sonra önem kazanıyor. Vivaryum; bilimsel amaçlarla hayvanların doğal davranışlarını gözlemlemek ve araştırmak için doğal hayat şartlarının oluşturularak muhafaza edildikleri yerdir. * Biz de Gemma ve Tom’un çekirdek aile olduktan sonra nasıl bir hayat süreceklerini gözlemliyoruz.
Yazının bundan sonrasında filmin sürprizini kaçırabilecek detaylar yer alacaktır.
Doğrudan söylenmese de uzaylıların, aile hayatını ve insan davranışlarını gözlemlemek için yarattıkları bu sanal kasaba, filmin açılışında gördüklerimizle örtüşür. Yavru kuşların yuvadan atılıp ölüme terk edilmesini doğanın bir kanunu olarak kabul eden çift, uzaylıların yarattığı dünyada onlara sunulan çocuğu kendi yaşam alanlarına dahil etmek istemezler. Ama insan suretinde olan çocuğu, ne kadar kabullenmek istemese de Gemma’nın anaokulu öğretmeni olmasının da tetiklediği annelik içgüdüsüyle onu korumaya çalışır. Baba konumunda olan Tom ise çocukla hiçbir yakınlık kurmaz. Kendine bulduğu evin bahçesini kazma fikrini takıntılı bir şekilde yerine getirir. Amaç oradan kurtulmak olsa da aslında Tom, toplumun erkeğe görev atfettiği üzere işe gidip çalışmaktadır. Anne ise çocukla iletişim kurup ona uyması gereken kuralları öğretmektedir. Birbirinin aynısı günler birbirini kovalarken Gemma ve Tom’un arası yavaş yavaş açılır ve onları ilk tanıdığımızdaki o sevecen ilişkiden eser kalmaz. Uzaylılar çok yüzeysel bir insan hayatı tasvirlemiş olsalar da çoğu evliliğin benzer süreçlerden geçtiğine şahit olmuşuzdur. Vivarium, bilim kurgu olmasına ve gerçek dünyaya aykırı öğeler barındırmasına rağmen aslında aynı aşamalardan geçen aileleri distopik bir dille anlatır.
Diğer dikkat çeken detay ise yuva algısıdır. Birbirini seven bir çift, kimsenin işe gitmesi gerekli değil ve tatsız da olsa yiyecek, komşusuz da olsa kafalarını sokabilecekleri bir evleri vardır. Ama birbiriyle çok iyi anlaşan çift yine de mutsuz olurlar. Bunu bilim kurgu kalıplarından sıyırıp gündelik dünyaya uyarladığımızda; yediğimiz yapay yiyecekleri ve arkadaşlıkların internet üzerinden devam ettiği günümüzü rahatlıkla gözümüzün önüne getirebiliriz. Şehrin dışında ıssız bir alana inşa edilmiş proje evlerine baktığımızda hem dışarıdan hem de iç dekorasyon olarak günümüze çok uzak bir tarz değil. Hatta haberlerde denk geldiyseniz Bolu’daki Şatolu Proje yanında bayağı fantastik bile kalıyor. İkea tarzı, seçkin sadelikteki bu evler, modern bir aile için gayet cazip görünecektir. Velhasıl uzaylıların görmezden geldiği nokta, insanlar ne kadar birbirinden uzaklaşsa da yine de kolektif varlıklar olarak hayatlarını sürdürmek istemeleridir. Yuva kavramı sevdiğin bir eş veya bir çocukla kısıtlı değildir. Yaratılan ortam, Adem ile Havva’ya mahsustur ve insanlığın gerisin geri gitmeye niyeti yoktur. Bunun için onlara cennet görünen eski yaşamlarından kovulmaları, dünyadan çok cehenneme hapsedilmeyle eş değerdir.
Vivarium, üzerinde kafa patlatabileceğiniz bir film ama özellikle gelişme kısmının büyük bir parçasının çifte verilen çocukla geçiyor olması biraz can sıkıcı bir hal almasına yol açıyor. Açıkçası süresi kısaltılıp Black Mirror dizisinin bir bölümü olarak karşımıza çıksaydı daha keyifli olabilirdi.
KÜNYE / IMDB: 6,5
Yönetmen: Lorcan Finnegan
Senaryo: Lorcan Finnegan, Garret Shanley
Oyuncular: Imogen Poots (Gemma), Jesse Eisenberg (Tom), Jonathan Aris (Martin), Senan Jennings (Çocuk), Eanna Hardwicke, Molly McCann (Molly)
Müzik: Kristian Eidnes Andersen
Görüntü Yönetmeni: MacGregor
Kurgu: Tony Cranstoun
Ülke: ABD
2 Yorumlar
Film bok gibiydi. Zaman kaybı
This was a fine review of the movie, thank you! I’ve included your work in our article: https://alkony.enerla.net/english/the-nexus/sf-f-nexus/film-review/vivarium-movie-2019-film-review-by-kadmon
I agree with you about the length of the story, I was also bored in the end, even though I loved the concept.