Kabir Azabı (2018) – Film Eleştirisi

The Hub Project yapımcılığında çekilen Kabir Azabı filminin yönetmen koltuğunda Üç Harfliler: Marid (2010) ve Şeytan-ı Racim (2013) filmlerinden tanıdığımız Arkın Aktaç bulunuyor. Filmin senaryosu ise Gen (2006), Üç Harfliler: Marid (2010), Şeytan-ı Racim (2013), Şeytan-ı Racim 2: İfrit (2015), Üç Harfliler 2: Hablis (2015), Cin Kuyusu (2015) filmlerinin de senaristliğini üstlenen Murat Toktamışoğlu’na ait. Filmin başrollerinde Hakan Özgömeç, Ebru Saçar Aktaç, Özlem Başkaya, Çağatay Keçeci, Uğur Kaya, Ufuk Aşar, Canan Çiftel, Handan Kaya, Bahar Kaplan gibi isimler bulunuyor.

Filmin konusunu hadislerde bahsi geçen kabir azabı oluşturuyor. Ozan, iş hayatında çok başarılı bir avukattır. Başarı ile birlikte kibirli ve anlayışsız birisi haline gelmiştir. Doğum gününde yaşadığı olaylar tüm hayatını alt üst eder. Yaşadığı kâbuslar onu adım adım kaçınılmaz sona doğru taşımaktadır. Başına gelen garip ve gizemli olayları çözmenin tek yolu kendisiyle hesaplaşmasıdır. Ölümün soğuk nefesi kendini hatırlatmaya başlamıştır.

Kabir Azabı, 2015 yılında gösterime giren Helâk: Kayıp Köy ile aynı noktadan yola çıktığı gibi çoğunlukla da aynı yollardan ilerleyerek sonuca ulaşıyor. İmam Gazali’nin hadislerinde yer alan kabir azabı aşamalarının görselleştirildiği filmde, Helâk: Kayıp Köy’ün aksine metafor kullanmak yerine daha düz bir anlatım tercih edilmiş. Hadislerde geçen kabir azabının aşamaları Helâk: Kayıp Köy’de olduğu gibi Kabir Azabı’nda da sırayla oluşturulamamış. Bedenin çürümesi, mezarın sıkışması, yılan, Münker ile Nekir’in sorgusu gibi birçok unsur iki filmde de kullanılmış. Ancak filmleri birbirinden ayıran nokta Kabir Azabı filminde filmin baştan itibaren kabir azabı konusunu işlediğini adından jeneriğe dek vermiş olması. Dolayısıyla seyirci açısından twist yaratacak bir durum oluşması ortadan kalkıyor ve bu durum ise merak unsurunu yok ederek; olayların nasıl gelişeceğini filmin başlarında gösterilen sahneler nedeniyle fazlasıyla veriyor.

Çekimler, renklendirme ve makyajlar başarılı olsa da bazı sahnelerde görsel efektler başarısız kalmış. Bazı sahnelerde tekrar çekim alınması gerekirken; örneğin Ozan’ın arabada giderken kadına çarpmaktan son anda kurtulduğu an gibi sahnelerde tekrar kullanımlarda maalesef kadının görüntüsünün yolda erken görünmesi gibi kurgu hataları da bulunuyor. Oyunculuklar ise tiyatrocu Hakan Özgömeç’in ilk sinema oyunculuğu deneyimine bırakılmış. Ebru Saçar Aktaç filmin tüm oyuncularının üzerinde performans gösterse ve Özgömeç de bu sınavı yer yer geçse de yan oyuncuların özellikle Özlem Başkaya’nın performansı Özgömeç ve Aktaç’ın çabalarını yetersiz kılıyor.

Sonuç olarak Kabir Azabı çekim teknikleri, görüntü kalitesi ve makyajları ile son yıllarda gösterime giren Türk korku filmlerinin çok üzerinde bir iş olsa da geçmişteki kabir azabı konusunu işleyen diğer filmin üzerine çıkmayı başaramıyor.