Kara film ile korkuyu sentezleyen Angel Heart (Şeytan Çıkmazı, 1987), kült yeni kara film örneklerinden biri. Mickey Rourke’un küçük rollerden sıyrılıp başrole geçerek altın çağını yaşadığı döneme ait yapımlardan biri olan filmin yönetmenliğini Alan Parker üstleniyor. Lisa Bonet ve Charlotte Rampling gibi isimler ufak rollerde yer alırken Robert De Niro ise az görünmesine rağmen canlandırdığı gizemli ve tedirgin edici karakterle akıllarda kalıyor.
1955 yılında geçen yapım, tam kara filmlik bir atmosferle açılıyor. Islak ve karanlık sokaklar, izleyiciyi bilinmez tehlikeli bir yolculuğa doğru sürükleyeceği daha en başından kendini belli ediyor. Umursamaz ve salaş tavırlarıyla kadraja giren Dedektif Harry Angel, esrarengiz bir müşteriden kayıp bir adamı bulmak için cazip bir iş teklifi alır. Görevini yerine getirmek için yollara düşen Harry, kaybolan Johnny Favourite’in peşine düştüğünde çok geçmeden karanlık ve kanlı bir dünyaya geçiş yaptığının farkına varacaktır ama her şey için artık çok geçtir.
Angel Heart filmini iki farklı türü tek potada eritmesine rağmen açıkçası türsel olarak ayrı ayrı değerlendirmek daha mantıklı. Yeni kara film açısından baktığımızda klasik bir dedektif hikayesi izliyoruz. Basit işler alıp birkaç dolar kazanarak hayatını idame ettiren Harry, geri çeviremeyeceği bir teklif alır. Tabii ki her kara filmde olduğu gibi bir işin fiyatı arttıkça tehlikesi de artar.
Harry Angel, standart kara film kalıplarına uyan bir dedektif portresi çiziyor. Sanki onun hayatında yerine getirmesi gerektiği sadece tek görev vardır ve mevzunun çözülmesi için her yol mubahtır. Kaba kuvvet, cazibe ve sivri dil en sık kullandığı silahlarıdır. O bir Sherlock Holmes değildir, Philip Marlowe veya Sam Spade karakterlerine daha çok benzer. Sadece somut delilleri takip etmez, insanların karanlık dünyasına da iner ve şiddete başvurmaktan çekinmez.
Filme sinematografik açıdan yaklaştığımızda ise 1950’li yıllarda geçtiğinden kara filmin renkli bir versiyonu izlenimi bırakıyor. Ama ayinler ve örtük satanik detaylar bu atmosferi biraz kırıyor. Zaman zaman izleyicinin kara film ile korku filmi arasında gidip gelmesine yol açıyor. Ama özelikle karanlık sahnelerde ışık-gölge kontrastı kullanımı adeta bütün renkleri kırarak filmin, kara film tarafını gözler önüne seriyor. 87 yapımı olduğundan şiddet ve cinsellik sahneleri de yoğun bir şekilde yer buluyor kendine. Bu detaydan sonra Lisa Bonet’ten bahsetmemek olmaz. The Cosby Show (Cosby Ailesi) ile ünlenen oyuncu, Angel Heart filmindeki sahnelerinin aile dizisindeki imajını zedelediğinden diziden ayrılmak zorunda kalır.
Angel Heart’a korku türü açısından baktığımızda ise okült tarafı ağır basıyor. Ama vudu ayinlerini ve tuhaf cinayetleri göz önünde bulundurduğumuzda türün içinde değerlendirebiliriz. Ama bu kısım filmle alakalı yoğun spoiler içerdiğinden pek bahsetmeyeceğim. Fakat çok fazla ayrıntı olması ve tam olarak tek bir inanç merkezine bağlanmaması korku açısından biraz tutarsızlaşmasına yol açıyor. Eğer detaylara pek takılmazsanız filmden keyif alabilirsiniz. Ayrıca sürpriz finalde korku türüyle alakalı ve eğer ipuçlarını iyi takip ederseniz sonunu kolaylıkla tahmin edebilirsiniz. Ama filmin çekildiği tarihi göz önünde bulundurduğumuzda dönemine göre şaşırtıcı bir finale sahip olduğunu yadsımamak gerekir.
William Hjortsberg’in Falling Angel kitabından uyarlanan Angel Heart, türleri iyi harmanlayan 80’lerin kült filmlerinden. Robert De Niro’nun ürkütücü tavırları ile Mickey Rourke ve Lisa Bonet’in karizması ön plana çıkıyor. Ayrıca fonda bize eşlik eden caz / blues müzikleri ve kasvetli sinematografisi ile kara film severleri hayli memnun edecektir.
KÜNYE / IMDB: 7,3
Yönetmen: Alan Parker
Senaryo: William Hjortsberg, Alan Parker
Oyuncular: Mickey Rourke (Harry Angel), Robert De Niro (Louis Cyphre), Lisa Bonet (Epiphany Proudfoot), Charlotte Rampling (Margaret Krusemark), Dann Florek (Herman Winesap), Pruitt Taylor Vince (Dedektif Deimos), Brownie McGhee (Toots Sweet)
Müzik: Trevor Jones
Görüntü Yönetmeni: Michael Seresin
Kurgu: Gerry Hambling
Ülke: İngiltere, Kanada, ABD