SineLama yapımcılığında çekilen Cin-i Ayet filminin yönetmen koltuğunda Uğur Akünlü oturuyor. Daha önce birçok televizyon dizisi ve sinema filminin ışık ekibinde çalışan Akünlü, bu filmin görüntü yönetmenliğini de üstlenmiş. Filmin sanat yönetmenliğinde Hasan Yanık, senaryosunda Taylan Işıklar bulunuyor. Filmin başrollerinde ise Kemal Uçar, Fulden Akyürek, Arda Esen, Toygun Ateş, Cahit Kaşıkçılar, Gamze Gözalan ve Enes Kaya yer alıyor.
Filmin konusunu bir musallat vakası oluşturuyor. Salih, yalnız yaşayan, hayatını cinlerle mücadeleye adamış bir adamdır. Henüz küçük bir çocukken annesine musallat olan ve ailesini katleden ifritten intikam almak için elinden gelen her şeyi yapan Salih, kendisini, kurallarını İfrit ordusunun padişahı Se’nik’in belirlediği bir lanetin içinde bulur. Salih, bir yandan ailesinin intikamını almak isterken, o zamana kadar varlığından haberdar olmadığı kardeşi Serpil’i de bu lanetten korumak zorundadır.
Cin-i Ayet’in mekân tasarımları oldukça başarılı. İnandırıcı ve gerçekçi tasarımlarla izleyicileri o ortama adapte edebilmeyi başarmışlar. Filmin mekânları büyücü evlerinden, din âlimlerinin odalarına hatta kullandıkları malzemelere değin çalışılarak tasarlandığını belli eden dekorasyonlara sahip. Bazı sahnelerde küçük ihmaller bulunsa da oyunculuklar başarılı ve inandırıcı. Cast seçiminde yapılan hata nedeniyle abla-kardeş durumu biraz sırıtsa da genel olarak oyunculuklar sınıfı geçiyor. Senaryosunda başarılı bir karakter yaratımı olması ile oyuncuların başarılı performansı birleştiğinde ortaya sınıfı geçen karakter hikâyeleri de çıkıyor.
Filmin yönetmeni Akünlü’nün önceki set tecrübelerinden edindiğini düşündüren başarılı ışık ve kamera açıları da pek çok sahnenin seyir keyfini arttırıyor. Bu da filmin korku atmosferine katkı sağlıyor.
Türk ve yabancı korku filmlerinde sıklıkla karşımıza çıkan ‘possession’ yani ele geçirilme bu filmde bir hayli kullanılmış. Bu kapsamdaki makyajlar başarılı ancak bazı noktalarda biraz fazla kaçmış. Kendi kendine tutuşan havlular, fişe takılı olmadığı hâlde su kaynatan kettle ve fişten çıkarılınca da çalışan televizyon, kendi kendine sıyrılan duvar kâğıdı, ısının birden artışı ile derecedeki civanın fırlaması gibi Türk korku sinemasında çok karşılaşmadığımız sahnelere de yer verilmiş. Bu sahneler hem Amerikan sinemasındaki benzer filmleri anımsatıyor, hem de Türk korku sinemasına yaratıcı sahnelerin dâhil olmasına vesile oluyor.
Salih’in araştırmaları devam ederken bir yandan da cin çıkarmalar sırasında yaşanan ölümlere dair polis soruşturmalarının yer alması; filmin polisiye ile korku arasında ilerlemesini ve iki dokulu bir yapı oluşturmasını sağlıyor, bu da Cin-i Ayet’i cin unsurlu diğer filmlerden ayırıyor. İki farklı türün dinamiğini üstlenmeye çalışırken, hikâye akışında bir tutarsızlık olmaması da bir diğer artısı.
Filmin senaryosunda ya da oyunculuklarında herhangi bir sorun bulunmaması, filmin inandırıcılığına da katkı sağlıyor. Filmin olumsuz tarafı ise bazı sahnelerin gereğinden fazla uzun tutulması ve finalin hızlıca geçiştirilmesi. “Filmin sonunu seyircilere bırakalım” derken, kapanış jeneriği beyazperdeye biraz erken iniyor.
Sonuç olarak Cin-i Ayet, bu yıl gösterime giren cinli Türk korku filmleri arasından başarıyla sıyrılan, izlenmeyi hak eden ve iki türü birleştirmesi nedeniyle yeni bir tat sunan farklı bir yapım.
KÜNYE / IMDB: 9,1
Yönetmen: Uğur Akünlü
Senaryo: Taylan Işıklar
Yapımcı: Bülent Yıldız
Oyuncular: Kemal Uçar, Fulden Akyürek, Arda Esen, Toygun Ateş, Cahit Kaşıkçılar, Gamze Gözalan, Enes Kaya
Müzik: Yıldıray Gürgen, Yaşar Kılıç
Görüntü Yönetmeni: Uğur Akünlü
Kurgu: Zeynel Abidin Döş
Sanat Yönetmeni: Hasan Yanık