90’lı yıllarda çıkış yapan yeni yönetmenlerin büyük bir çoğunluğu kara komedi veya yeni kara film türlerini tercih etmişti. Shallow Grave (Mezarını Derin Kaz, 1994) adlı kara komediyle sinemaya adımını atan Danny Boyle, daha ikinci yönetmenliği olan Trainspotting (1996) ile kült bir yapıma imza atmış oldu. Ayrıca filmin yeraltı edebiyatının önemli isimlerinden biri olan İskoç yazar Irvine Welsh’in eserinden uyarlandığını da unutmamak gerekir. Trainspotting, uyuşturucu ile kendini bulmaya çalışan kayıp bir nesli, dramatik olmadan aksine eğlenceli ve pervasızca anlatıyordu. Welsh, önüne çıkan engelleri bir türlü aşamayıp her seferinde yanlış yolu seçen bu gençlerin hikayesinin devamını “Porno” romanıyla okuyuculara aktarmıştı. Böylece filmin devamının çekilmesi de kaçınılmaz oldu.
T2 Trainspotting (2017), kadroyu hiç bozmadan devam ettiğinden izleyicide nostaljik bir tat bırakıyor. Trainspotting filminin finalinde; arkadaşlarıyla beraber yaptıkları iş sonrasında bütün parayı alıp kaçan Renton, yıllar sonra T2 Trainspotting ile çöplüğüne geri dönüyor. Uyuşturucu satarak iş hayatına adım atan Sick Boy, artık çektiği gizli görüntülerle insanlara şantaj yaparak hayatını sürdürmektedir. Ekibin en temiz yürekli üyesi Spud, hayatını bir süreliğine düzene soksa da yaşadığı küçük bir talihsizlik yine her şeyi tepetaklak eder ve uyuşturucuya geri döner. Kendine bir türlü hakim olamayan psikopat Begbie ise hapistedir. Bu birbirinden kısmetsiz dört arkadaşın yolu Renton’un geri dönmesiyle kesişir. Yıllar önce Renton’un attığı kazık, bir yandan intikam çanlarının çalmasına diğer yandan da eski dostların büyük planların içine balıklama atlamasına yol açacaktır.
40 yaşını yarılamış kadrosuna rağmen dinamik olmayı başarabilen T2 Trainspotting, ilk filmin hakkını vererek eğlenceli bir iş ortaya çıkarmış. Belki Trainspotting filmindeki kadar sayısız kült sahne mevcut değil ama yine de hayranlarını memnun edecek ve hasret giderebileceği bir filme imza atılmış. Özellikle göndermeleri kaçırmamanız adına ilk filmi tekrarlamanızı tavsiye derim. Mesela 96 yılında Renton’a, koşarken araba çarpar. 2017’ye geldiğimizde ise Renton, bir spor salonunda koşmaktadır ve koşu bandından düşer. Nostaljik görüntüler sonrası Renton, mahallesine geri döner. Bunun gibi birçok gönderme ve sık sık ilk filmdeki halleri ile hesaplaşan karakterler eşliğinde çok tadında bir devam filmi karşımıza çıkıyor.
Ülkemizde 36. İstanbul Film Festivalinde ilk kez gösterilen ve kısa sürede biletleri tükenen T2 Trainspotting filminin vizyona girmeyeceği açıklanmıştı. Ama yoğun istek üzerine vizyon şansı buldu. Bu kült devam filmine fırsatınız varken gitmenizi öneririm. Özellikle Renton, Sick Boy, Spud ve Begbie’yi özleyenler kesinlikle kaçırmasın.
KÜNYE / IMDB: 7,2
Yönetmen: Danny Boyle
Senaryo: John Hodge ve Irvine Welsh (Porno adlı romanından uyarlandı.)
Oyuncular: Ewan McGregor (Renton), Ewen Bremner (Spud), Jonny Lee Miller (Simon / Sick Boy), Robert Carlyle (Begbie / Begbie’nin Babası), Anjela Nedyalkova (Veronika), Shirley Henderson (Gail), Kelly Macdonald (Diane), Irvine Welsh (Mikey Forrester)
Görüntü Yönetmeni: Anthony Dod Mantle
Kurgu: Jon Harris
Ülke: İngiltere