Yılın heyecanla beklenen korku filmi Halloween (Cadılar Bayramı, 2018) vizyona girmişken 3 farklı eleştirinin gelmesi de kaçınılmaz oldu. Michael Myers ile Laurie‘yi yeniden buluşturan devam filmine bir de Karanlık Sinema yazarlarının gözünden bakalım.
GİZEM ŞİMŞEK KAYA
1978 yılında John Carpenter ve Debra Hill tarafından yaratılan Michael Myers karakteri 2018 yılına dek 10 filmle tekrar tekrar sinemaya dönüş yapmıştır. 1978 yılında Halloween ile yaratılmış ve katliama başlamış; 1981 yılında Halloween 2 ile hemen o gecenin devamında öldüremediği kız kardeşi Laurie’nin peşine düşmeye devam etmiş; 1982 yılında Season of Witch ile maskenin şiddete neden olduğu konusu işlenirken adeta dinlenerek film boyunca görülmeyerek adı anılmamış; 1988 yılında The Return of Michael Myers ile tekrar ortaya çıkarak bu kez Laurie’nin kızı olan Jamie’nin peşine düşmüş; 1989 yılında Revenge of Michael Myers ile Laurie’nin kızı Jamie ile telepatik sürecini sürdürürken katliamlarına devam etmiş; 1995 yılında The Curse of Michael Myers ile bu kez Jamie’nin bebeğinin peşine düşmüş ve aslında bir tarikatın bu olayların ardında olduğu ortaya çıkmış; 1998 yılında H20 ile ilk iki filmin bittiği yerden devam eden hikâye adeta sıfırlanarak Myers karakteri, Laurie’nin 17 yaşındaki oğlunun peşine düşmüş; 2002 yılında Resurrection’da abisini öldürdüğünü sanarak başkasını öldürmesi sonrası akıl hastanesine kapatılan Laurie’nin peşine düşmüş ve sonunda onu öldürmüş, sonrasında ise ilk cinayetini işlediği evde bir televizyon programı çekmeye çalışan gençleri de katletmeyi de ihmal etmemiştir. 2007 yılındaki Halloween ile Michael Myers’ın hikâyesi baştan yazılmış, doğaüstü bir yaratık değil yalnızca içerisinde bulunduğu aile ve toplum düzeninin oluşturduğu şiddet nedeniyle kötücül bir insan olarak yetiştiğine değinilen yeni serinin ilk filmi ortaya çıkmış; 2009’daki Halloween 2’de ise bu yeni serinin devam filmiyle bu kez 1981 yılına ait filmi yeniden uyarlanmış ve Myers ile Laurie arasındaki ilişkinin derinlerine inmeye çalışılmış.
2018 yılına geldiğimizde ise bu kez 1978 yılındaki filmin bittiği yerden hikâyeye devam ediyoruz ve Myers efsanesi üzerine izlediğimiz 7 filmi çöpe atmamız gerekiyor. 2007 ile 2009 yapımı olanlar, sahip oldukları farklı yapı ile seriden fazlasıyla kopuk durumdalar. 1998 yapımı H20’de ise Laurie’nin Jamie adındaki bir kızının hiç olmadığı bir evrenin yaratılmış ve bu evren Resurrection (2002)’da Laurie’nin Myers tarafından öldürülmesiyle devam etmişti. 2018 yapımı Halloween’de ise Laurie’nin Karen adlı kızından Allyson adlı bir torunu var ve Michael bu kez Allyson’un peşine düşüyor. Nitekim Halloween 2018, 1978 sonrasında yapılan film serilerini izlemediğinizde başarılı bulacağınız, oyunculuklardan çekimlere, ilk filme göndermelerden yakaladığı 80’ler atmosferine değin oldukça kaliteli ve başarılı bir yapım, özellikle Haluk Bilginer’in canlandırdığı Dr. Sartain karakteri, Donald Pleasence’in seri boyunca 5 filmde canlandırdığı Dr. Loomis karakterinin ağırlığını aratmıyor. Halloween (2018)’i serinin 11. filmi olarak izliyorsanız, ki 1998’den itibaren seriye eklenen her filmde aynı hissi yaşıyorsunuz, başka bir Myers-Laurie evrenindesiniz. Seriye ait önceki filmleri unutarak izlerseniz keyif alabilirsiniz ancak seriye ait eski filmleri dolayısıyla da hikâye ve karakterleri anımsarsanız filmden sık sık kopmanız olası.
MÜGE İBRİKÇİ BARAN
2018 yapımı Halloween daha jeneriğinde serinin önceki filmlerine bir göndermeyle açılıyor. Aradan geçen 40 seneyi hiçe sayarcasına ezilmiş bir cadılar bayramı balkabağının yavaş yavaş tekrardan formunu bulmasını izliyoruz. İlk yapım haricinde tüm seriyi ve Rob Zombie’nin yönetmenliğini yaptığı 2 filmlik yeniden çevrimi göz ardı ederek 2018 mahsulü Halloween’ı günümüzden devam ettiriyor. İlk filmin sonunda Michael Myers yaralanmasına rağmen sırra kadem basmayı başarmıştı. Mücadeleden vazgeçmeyen ama sinirleri boşalmış bir Laurie Strode ve halen nefes almaya devam eden bir Michael Myers ile biten film, devam filmleri için açık kapı bırakmayı ihmal etmemişti. 2018’e geldiğimizde ise Michael Myers’ı güvenlikli bir hapishanede görüyoruz. Laurie ise hayatta olmasına rağmen travmayı atlatamamış ve etrafına en az hapishane kadar sağlam kilitler döşemiştir. Gençliğindeki sakinliğinin yerini tedbiri elden bırakmayan bir paranoyak almıştır. 40 senedir Michael Myers’ın içerde olduğunu düşündüğümüzde halen onun kötü anılarını unutamayan birine deli gözüyle bakmak gayet normaldir. Onun için hayatını bir türlü düzene oturtamamış aile bağları yıpranmış bir büyükanne karşımıza çıkıyor. Film de dramasını ailenin 3 kuşak kadınları üzerinden kuruyor. Travmayı yaşayan büyükanne, onun abarttığını düşünen kızı ve olaylardan pek de haberi olmayan ama empati kurmaya çalışan bir torunun üzerinden duygusal çatışma kuruluyor.
Filme Michael Myers’ın gözünden baktığımızda ise 40 yıldır kapalı olmasına ve saçlarına ak düşmesine rağmen gücünden ve kötücül ruhundan hiçbir şey kaybetmemiş bir seri katil karşımıza çıkıyor. Kasabada eskisi kadar popüler olmasa da halen efsanesi dillerdedir. Başka bir hapishaneye nakil olurken bir kaza sonucu kaçmayı başaran Michael Myers yıllardır içinde tuttuğu şeytani öfkeyi önüne çıkan herkesi öldürerek bir nebze olsa dindirmeye çalışır. Yarım kalan işini yani Laurie’yi ve onun soyunu kurutmak için elinden geleni yapacaktır. Ama Laurie, onu şiş veya askı ile değil bu sefer tam teçhizatlı bir asker gibi beklemektedir. Bu noktada kimin en çok intikam alacağı da filmin gerilimini oluşturuyor. Michael Myers’ın ilerleyebilmek ve asıl istediği kurbana ulaşabilmek adına acımasızca öldürmesi slasher severleri, ilk filme yapılan küçük ters köşe göndermeler de serinin hayranlarını memnun edecektir.
EGEMEN TOKATLIOĞLU
John Carpenter’ın 1978 yapımı kült korku filmi Halloween, 40 sene sonra ilk filmin sonrasında olanları anlatan yeni filmi ile beyazperdeye döndü. Kadrosunda Haluk Bilginer’in de olduğu yeni film, Michael’ın kapalı tutulduğu akıl hastanesinden kaçması ve Laurie (Jamie Lee Curtis)’nin peşine düşmesi akabinde gelişen gerilim dolu olaylara odaklanıyor.
İlk filmdeki korkunç olayların üzerinden 40 sene geçmiştir Michael bir akıl hastanesinde tutulmaktadır ancak Laurie, Michael’ın olası bir kaçışına dair gerekli tüm hazırlıkları yapmıştır. Bu süreçte oldukça da yıpranmıştır. Michael takıntısı nedeniyle kızı ve torunu ile arası açılmış uzun yıllar psikolojik bir çöküntüye maruz kalmıştır. Kızı ve torunu her ne kadar Michael konusunu unutmuş olsalar da Laurie tetiktedir ve kızı ile torununu Michael’den korumaya hazırdır. Tam da Laurie’nin düşündüğü olmuş, Michael hastanende kaçmış ve artık ölüm kalım savaşı başlamıştır.
1978 senesinde çekilen ilk filmin ardından Halloween’ın devam halkası niteliğinde pek çok film çekildi. Ancak bu yeni film, ilk film hariç diğer devam filmlerini yok sayıyor. Bu sebeple filmi izlerken sadece ilk filmdeki olaylara odaklanmak gerekiyor. Bu filmin bir başka dikkat çeken özelliği ise Halloween’ın bizzat yaratıcısı usta yönetmen John Carpenter’ın da yapımcılar arasında bulunması. Yani Halloween bir nevi sahibi ile buluştu diyebiliriz. Jamie Lee Curtis o yıpranmışlığı ve paranoyaklığı harikulade bir şekilde yaşıyor. Sanki gerçekten 40 sene boyunca Michael’ı beklemiş gibi muazzam bir iş çıkarıyor. Curtis dışında torunu rolündeki genç aktris Andi Matichak ve Haluk Bilginer gayet göz dolduran performanslar sergiliyorlar. Haluk Bilginer’in canlandırdığı saplantılı Doktor Strain filmde sürpriz hamleler ile seyirciyi ayrıca şaşırtmayı başarıyor.
Film, Halloween serisi içerisindeki en karanlık ve en sert filmlerden birisi. Şiddet dozu hayli yüksek ve hayranları bu bağlamda memnun edecektir. Hikâye örgüsü ilk filmle paralel ve senaryo gayet özenli yazılmış. Eşsiz müzikleri ise elbette yine usta John Carpenter’ın elinden çıkma… Eğer Michael Myers’ın o sakin ama huzursuz tavırlarını özlediyseniz ve sizi koltuğunuza çivileyecek gerçek bir gerilim arıyorsanız Halloween’ı vizyondayken kaçırmayın.
KÜNYE / IMDB: 7,4
Yönetmen: David Gordon Green
Senaryo: David Gordon Green, Danny McBride, Jeff Fradley / John Carpenter ve Debra Hill (Karakter)
Oyuncular: Jamie Lee Curtis (Laurie Strode), Judy Greer (Karen), Andi Matichak (Allyson), Nick Castle (Michael Myers / The Shape), James Jude Courtney (Michael Myers / The Shape), Haluk Bilginer (Dr. Sartain), Will Patton (Hawkins), Rhian Rees (Dana Haines), Jefferson Hall (Aaron Korey)
Müzik: Cody Carpenter, John Carpenter, Daniel A. Davies
Görüntü Yönetmeni: Michael Simmonds
Kurgu: Timothy Alverson
Ülke: ABD