The Taking (2014) ve Insidious: The Last Key (2018) adlı korku filmlerine imza atan Adam Robitel, bu sefer arayı açmadan Escape Room (Ölümcül Labirent, 2019) filminin yönetmenliğini üstleniyor.
Son yıllarda revaçta olan kaçış oyunları furyasını gerilim türünde sinemayla buluşturan film, benzer konulu örneklere nazaran aşırı şiddet içerikli işkence sahnelerine pek yer vermemesi ile dikkat çekiyor. Cube (1997) ve Saw (2004) filmlerinden sonra birbirini tanımayan insanların türlü türlü tuzaklarla dolu kapalı bir alana kapatıldığı filmler adeta kendi alt türünü oluşturmuştu. Ardı arkası kesilmeyen devam filmleri ve düşük bütçeli korku-gerilim örnekleriyle bu tür filmler kendi kemik kitlesini edinmeyi başardı. Ama Escape Room, şiddet dozunun azlığından dolayı Saw tarzında bir işkence filminden daha çok Fermat’s Room (La habitación de Fermat, 2007)’un izinden gidiyor. Seçilen kişiler kendi istekleriyle başlarına geleceklerden habersiz kaçış oyununa katılıyor. Hatta oyuna girebilmeleri için onlara gönderilmiş küpü açabilmeleri gerekiyor. Odanın duvarlarının daraldığı girişteki sahne de Fermat’s Room’un mantığının tek sekansa indirilmiş, ürkütücü hali gibi ama sonradan film, her odada farklı bir konsept oluşturmayı tercih ediyor. Detaylara girdiğimizde ise Hostel (2005) ve The Cabin in the Woods (2011) filmlerinden de küçük izler görmek mümkün. Bu açıdan baktığımızda benzer temaya sahip filmlere öykündüğünü söyleyebiliriz.
Türdeşleriyle benzer taraflarını bir kenara bırakıp Escape Room’a genel olarak baktığımızda ise en önemli iki unsurun yani gerilim ve merak öğelerinin dozunun iyi ayarlandığını söyleyebiliriz. Film, 6 önemli karaktere sahip olmasına rağmen başlangıçta neden sadece 3 kişi hakkında detaylı bilgi verildiği konusu ise tam bir muamma. İzleyiciyi şüphelendirmek maksadıyla oynanan küçük bir oyun büyük ihtimalle ve zaten genel olarak filmin amacının da bu olduğu düşüncesindeyim. Sürekli benzer filmlere göndermelerde bulunarak şaşırtmayı ve başka bir tarafa yönlendirmeye çalışıyor. Giriş kısmında kurbanın üstüne doğru daralan bir oda, kanlı bir filmle karşı karşıya kalacağımız izlenimi bırakırken, sonrasında daha sakin devam ediyor. Ya benzer filmler ile çağrışımlarda bulunarak izleyicinin yanlış tarafa bakmasını sağlıyor ya da gerçekten çok klişe bir filmle karşı karşıyayız. Gizemini koruyabilmesi ve gerilimi ayakta tutması açısından türün sevenleri için keyifli bir film. Fakat bu tarz filmlerde final çok önemli bir yere sahiptir ve Escape Room’un asıl çuvalladığı kısım da burada devreye giriyor. Sanki DVD ekstralarında yer alan alternatif finalleri art arda koymuşlar gibi bir hava oluşurken tadı kaçıyor.
Escape Room, klostrofobik filmlerden hoşlananlara hitap ediyor. Eğer Saw tarzında işkence sahneleri veya sizi bulmaca çözmeye teşvik eden bir film beklentiniz var ise uzak durmanızı tavsiye ederim. Gerilim dozajı yüksek, klişe tabirle hoşça vakit geçirebileceğiniz eli yüzü düzgün bir yapım.
KÜNYE / IMDB: 6,4
Yönetmen: Adam Robitel
Senaryo: Bragi F. Schut, Maria Melnik
Oyuncular: Taylor Russell (Zoey Davis), Logan Miller (Ben Miller), Jay Ellis (Jason Walker), Deborah Ann Woll (Amanda Harper), Tyler Labine (Mike Nolan), Nik Dodani (Danny Khan)
Müzik: John Carey, Brian Tyler
Görüntü Yönetmeni: Marc Spicer
Kurgu: Steve Mirkovich
Ülke: Güney Afrika, ABD