Belgesel yönetmenliği yaparak başladığı kariyerinin ilk yıllarında başarısız bir Blair Witch (Blair Cadısı) devam filmiyle kurmacaya ara veren Joe Berlinger, 2019 yılında Ted Bundy ile ilgili iki yapımla izleyici karşısına çıkıyor. Sundance Film Festivali’nde gösterilen ve daha vizyona girmeyen biyografik kurmaca Extremely Wicked, Shockingly Evil, and Vile (2019) filmi hakkında detaylı bilgiye haberden ulaşabilirsiniz. Belgesel olarak çektiği Conversations with a Killer: The Ted Bundy Tapes (Bir Katilin İfadeleri: Ted Bundy, 2019) ise Netflix yapımı 4 bölümlük bir mini dizi.
Ünlü seri katil Ted Bundy’nin ses kayıtlarından ilham alan belgesel, çocukluğundan idamına kadar olan kapsamlı bir süreci anlatıyor. Ama cinayetleri işlediği 1974-1978 zaman dilimine ve sonrasındaki davaya daha çok ağırlık veriliyor.
Tarih boyunca birçok seri katil olmasına rağmen Ted Bundy, diğerlerinden daha çok ön plana çıkmıştır. Bunun sebebi ise temiz, eli yüzü düzgün bir görüntüye sahip olmasıdır. Gazeteleri süsleyen seri katiller çoğunlukla ya öfkeli ya da donuk bakışları ile doğrudan psikopat profili çizerken Ted Bundy diğerlerinden farklıdır. Kendine güvenen bir duruş ve sürekli gülümsemesiyle kötücül ruhunu yüzüne yansıtmayanlardandı. Belgeselde arkadaş çevresinin anlattıkları da bu izlenimi doğrular nitelikte. Sosyal yardım kampanyalarına katılan, kiliseye giden, eğitimli kısacası örnek bir vatandaş gibi göründüğünden onun tutarsız davranışları, etrafında da dikkat çekmemiştir. Mesela bir yandan düzenli bir ilişki yaşarken öte yandan genç kadınları acımasızca öldürüp tecavüz edebilecek kadar canavarlaşabilmektedir.
Belgesel bize, Ted Bundy’nin hem insanlara göstermek istediği yüzünü hem de hafızalara kazınan canavar tarafını anlatıyor. Narsist tarafını ön plana çıkararak ve inanmak istediği yalanları ifşa ederek onu insanileştirme çabası olduğunu gözlemleyebiliriz. Belki kahramanlaştırma maksadı yok ama kurmaca filmlerde olduğu gibi anti kahramanlaştırmaya çalıştığını söyleyebiliriz. Sıklıkla eleştirilen seri katillere aşık olan kadınların bakış açısı da böyle değil midir zaten? Belgesel boyunca Ted Bundy için sıklıkla tekrarlanan; zeki, egosu yüksek, yakışıklı tabirleri zaman zaman canavar kimliğinin üstünü örtüyor. Olayların teknolojiden uzak bir dönemde gerçekleşmesi ve emniyet çalışanlarının aymazlığı üstüne eklenince seri katilin başarıyla sonuçlanan hapisten kaçma girişimleri de bu gerçek hikayenin tuzu biberi oluyor. Kurbanların ailelerinin bakış açısı yerine daha çok katilin perspektifinden olayları izliyoruz. Onun psikolojik sorunları olması ise yaptıklarını temize çıkarmak için yetersiz. Belgeselde finale doğru çıkarılan anlam ise Ted Bundy’i hapis ve idam ile cezalandırmak yerine aslında psikolojik bir tedavi sürecine tabii tutulması gerektiğiydi. Aslında bu doğru bir tez olabilir. Ama bu söylemini doğrudan değil dolaylı yoldan anlatarak kaçak dövüşmeyi tercih ediyor. Belgeseli izleyip bitirdiğinizde kurbanlar hakkında akılda kalanların birer siyah beyaz fotoğraftan ibaret kalması gibi yan etkilere maruz kalabilirsiniz. İki Ted Bundy projesi üzerine çalışan Joe Berlinger’in seri katil ile empati yaptığını vulture söyleşisinde de görebilirsiniz. Açıkçası bu tavır belgeselden çok kurmacaya daha müsait olurdu. Extremely Wicked, Shockingly Evil, and Vile filmiyle Berlinger’ın nasıl bir yol izlediği de ayrı bir merak konusu…
Conversations with a Killer: The Ted Bundy Tapes, acımasız seri katilin derinliklerine inmek için ideal bir yapım. İşlediği cinayetler için ise genelgeçer bilgiler edinmek mümkün. 10’larca kadını katleden biri için yetersiz ama seri katilin yaşattığı dehşet hakkında genel olarak fikir sahibi edinmek için tercih edilebilir.
KÜNYE / IMDB: 7,8
Yönetmen ve Senarist: Joe Berlinger
Oyuncular: Ted Bundy, Lynda Ann Healy, Donna Manson, Hugh Aynesworth, Brenda Ball, Georgann Hawkins, Bob Keppel, Stephen Michaud, Roberta Kathleen Parks, Susan Rancourt, Carol DaRonch
Görüntü Yönetmen: Adam Stone
Kurgu: Cy Christiansen, Joshua L. Pearson, Sarah Devorkin
Müzik: Justin Melland
Ülke: ABD